Her gün artan sorunlar nedeniyle kaçmak istiyor insan.Uzaklara kaçmak.Ama bunu yapabilmesi için kendinden başlaması lazım.Kendinden başlayıp açılması ve kaçması lazım.kaçmak için.Bırakmak için herşeyi unutup silip geçmek için yazın..Şiir yazın..Kendinizi yazın ve dünyadan kaçın..
Düşüyorum..
Her şey küçüldü
Ben dürülürken içime
Oturacak yer bile kalmadı
Sabiye..
Mağrur eğildim döner başım
Etraf karaydı mahşer bakışlım
Mezarlık kadar ıssız ve sessiz ortalık
Sabim ve ben zamansız düşük
Üşüdük kulunç olduk
Kördüğümlü kirpiğe takıldık
Saplandık böğrüme
İçime içime çakıldık.
Hazırlan şimdi
Kulise yığılmalıydık.
Al kundaklı sabi aşkım
Sarıldım sarıldım
Kıvrıldıkça içime ayazını ısıttım
Düşüyoruz öyle ya yer kalmadı
Savaşçı dirayetinde
İnadına kırılmaz ayaklarım
Arzdan salınmış ürkek sabim
Yorgun maya kadar yılgın
Çaresiz direkler arasındaki benim
Sırtımda kıvamsız duvar
Külçeli omuzlarım kusursuz
Uçkursuz beynime yuvalanmış
İçten tırmalıyor karıncalar
Tepeden tırnağa bedensizim
Tatlı tatlı üşüyorum
Eriyor kollarım
uuf..
Hadi tut beni
D/üşüyorum...
"aç gözlerini" der misin..
Göğsünde sıcacık..hı..
Habibe Ağaçdelen..
Tabloda Sen
Sokaklar karanlık ıssız
Dışarıyı aydınlatan sadece loş sokak lambaları
Sen yoksun bu şehirde
Resmin bile yok ellerimde
Avuçlarım bomboş yoksun tutamıyorum ellerini
Biliyor musun?
Seni hiç görmesen de hayallerimdesin.
Biliyor musun?
Belki de sen hep yüreğimdesin.
Şehir ıssız sokaklar boş
Her duvarda sanki resmin asılı
Karşıdaki duvarda hayal meyal bir tablo
Tabloda sen varsın
Haykırıyorum. Adını anıyorum.
Sesimi duymuyorsun.
Sana koşmak istiyorum.
Prangalı ayaklarım koşamıyorum.
Paytak paytak yürürken düşüyorum.
Sana uzanmak istiyor ellerim.
Oysa bedenime zincirli uzanamıyorum.
Biliyor musun?
Seni gecenin gizeminde
Seni baharın neşesinde
Seni toprağın kokusunda
Seni şekerin tadında
Seni ağacın yeşilinde
Seni dağların onurunda
Seni hep seni her yerde seni buluyorum